"Zamanın unutturamadığı bir hatıra olmadığı gibi, ölümün noktalamadığı acı da yoktur."
Miguel de Cervantes Saavedra
III. Henri’nin ölümü taht mücadelesinde yeni bir sayfa açar. Zira III. Henri ölmeden önce Papa V. Sixtus’a gönderdiği mektupta, tahta Fransız bir Protestan’ın, Henri de Béarn’in geçmesindense, Katolik bir İspanyol’un, II. Felipe’nin geçmesinin daha iyi olduğunu yazmıştır. Bunun üzerine kılıçlar yine çekilir ve Fransa’dan İtalya’ya, oradan da İspanya’ya uzanan büyük bir macera başlar.
Bu maceranın merkezinde Pardaillan ve Fausta vardır. Fausta papalık iddiasından vazgeçmiş, Fransa’da istediği güce kavuşamamış olsa da, III. Henri’nin mektubunu ele geçirerek, şansını bu kez İspanya’da denemeye karar verir. Pardaillan ise ülkesinin ve halkının iyiliği için onun peşine düşer.
Maceralar kurgu ama altı çizilen tarih gerçektir. Aristokrasi, engizisyon, kilise, taht oyunları, din iktidar ilişkileri ve siyasi-toplumsal dönüşümler yine bu kitapta da var ve esas sürpriz CERVANTES :) .Pardaillan bu kitapta Miguel de Cervantes Saavedra ile tanışıyor DON KİŞOT’UN esin kaynağını buluyor...
Canım Elif ile serinin ortasına geldik ve iyi ki tanışmışız bu güzel eser ile... 
Elif Acar
"Miguel de Cervantes de Saavedra'nın yazmış olduğu La Man- cha'lı Yaratıcı Asilzade Don Quijote'nin Yaşamı ve İşleri, aklı eren bir çocuğun yaşına erdikten ve okumayı bir ölçüde söktükten sonra ilk okuduğum kitaptı. Rahatsız edilmeden Don Quijote'yi okuyabilmek için bir sabah erkenden evden kaçarak sarayın bahçesine koşturduğum o kısa zamanı daha dünmüş gibi hatırlıyorum.
Don Quijote’ye GirişKitabı okudu
● İkiyüzlülük çift taraflı kesen bir kılıca benzer, bir tarafı aldattığı insanı keserken, diğer tarafı sahibini keser. ●
■ Miguel de Cervantes Saavedra ■
Viaje del Parnaso
"...adiós, sitio agradable y mentiroso,
do fueron dos gigantes abrasados
con el rayo de Júpiter fogoso;
adiós, teatros públicos, honrados
por la ignorancia que ensalzada veo
en cien mil disparates recitados;..."
- Miguel de Cervantes Saavedra
Şeytan, atını mahmuzlamış giderken Don Kişot bağırdı;
"-Bir dakika bekle!.. Sana son bir soru daha soracağım; ondan sonra ne cehenneme gidersen git!.."
Şeytan, atının dizginlerini çekti;
"-Sor bakalım," dedi alaycı bir sesle, "ama lafı uzatma işim acele."
"-Ormanda savaş naraları atanlar senin adamların mıydı?"
"-Elbette...Benim adamlarım çoktur!"
"-İyi ama Mağripliler gibi ''Tanrı Tanrı!' diye bağırıyorlardı?"
"-Ne sandın ya!.. 'Şeytan, Şeytan!' diye mi bağıracaklardı?
Bizim işimiz bu: Aldatmak, daima aldatmak!..”
.
.
Don Kişot
Miguel de Cervantes Saavedra
Galip Çağ Önerileri
1) Peyami Safa - Yalnızız ✅
2) Stefan Zweig - Merhamet
3) Sabahattin Ali - İçimizdeki Şeytan ✅
4) Ivan Sergeyeviç Turgenyev - Babalar ve Oğullar ✅
5) Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur ✅
6) Anton Çehov - Altıncı Koğuş ✅
7) Oğuz Atay - Tutunamayanlar ✅
8) Samuel Beckett - Godot'yu Beklerken ✅
9) Hüseyin Nihal Atsız - Ruh Adam ✅
10) Dostoyevski -
“Çocuklar karıştırıyor, gençler okuyor, yetişkinler anlıyor, yaşlılar yüceltiyor.”
― Miguel de Cervantes Saavedra, Don Quixote
